Türkiye’de halı, kilim ve kumaş gibi dokuma sanatları önemli bir yere sahiptir. Düğümüne, desenine ve yapıldığı yöreye veya döneme göre gruplandırılan bu dokumaların geçmişi binlerce yıl öncesine dayanır. Türk halıları ilk kez Orta Asya’da ortaya çıkmıştır. Bu halıların en önemli özelliği düğüm tekniğidir. Güney Sibirya’da Altay Dağları’ndaki Pazırık’ta Hun Türkleri döneminden kalma “Pazırık Halısı” bilinen en eski örneklerden biridir.
Anadolu’da halı dokuma sanatı 13, yüzyıldan 19. yüzyıla kadar kesintisiz olarak sürmüştür. Konya Alaeddin Camii ve Türbesi’nde bulunmuş olan 13. yüzyıla ait geometrik desenli, bitkisel motifli ve kufi yazılı halılar bugün İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi’ndedir. 14. yüzyıldan itibaren halılar hayvan figürleri ile zenginleştirilmiş ve yeni bir dönem başlamıştır. İlk dönem Osmanlı halıları denilen Uşak ve Batı Anadolu bölgesinde üretilen bu halılar, Rönesans Dönemi’nde ünlü İtalyan ressamlarının tablolarında işlenmiştir. Özellikle Alman ressam Hans Holbein’in eserlerinde sıkça görülmelerinden dolayı “Holbein Halıları” olarak adlandırılmışlardır.
Türk halı sanatı, 18. yüzyılda gerilemeye başlasa da zengin örnekler 19. yüzyıla kadar sürmüştür. Sultan Abdülmecid zamanında Hereke’de kurulan ülkenin ilk özel dokuma atölyeleri 1891’de genişletilmiştir. Bugün, Anadolu’da, Uşak, Bergama, Kula, Gördes, Milas, Çanakkale, Kayseri, Sivas, Konya, Kırşehir, Isparta gibi merkezlerde ve Doğu Anadolu’da bazı şehirlerde geleneksel halı sanatı sürdürülmektedir.