Şanlıurfa, Türkiye’deki en önemli dini merkezlerden biridir.
Peygamberler şehri olarak da bilinmektedir.
Şanlıurfa en çok Hz.İbrahim ile bilinmektedir. Üç büyük semavi din tarafından kutsal sayılan Hz.İbrahim, Kuran-ı Kerim’de adı en çok geçen peygamberdir. Damlacık Dağı’nın altındaki mağarada doğduğu ve bir süre de Harran’da yaşadığı, zalim hükümdar Nemrut’a karşı tek tanrılı dini savunduğu için Şanlıurfa Kalesi’nden mancınıkla ateşe atıldığı söylenir. Tanrının emri ile ateşin suya, odunlarında balıklara dönüştüğü anlatılan yer Halil-ür Rahman Gölü’dür. Bu nedenle bu gölün kutsallığına inanlar burayı sıkça ziyaret ederler.
Şanlıurfa şehir merkezinde Çile Mağarası ve şifalı su bulunmaktadır.
Burasının hikayesi şöyledir: Hz.Eyyub hastalandığı zaman eşi Rahime onu yaşadığı köyden çok uzağa, Şanlıurfa’daki Eyyub Peygamber makamı olarak bilinen mağaraya bırakır. Mağarada bir süre tek başına kalan Hz.Eyyub’un hastalığı mağaranın yakınındaki şifalı suyla yıkanınca geçer.
Bir başka hikaye de Hz.El-Yasa ile ilgilidir. Hz. El-Yasa, Hz. Eyyub’u görmek için yirmi yaşında yola çıkar ve doksan yaşında Hz. Eyyub’ün köyüne gelir. Burada insan kılığına girmiş şeytanla karşılaşır ve şeytana Hz. Eyyub’ü aradığını söyler. Şeytan ona Hz. Eyyub’ü görebilmesi için geldiği yol kadar daha gitmesi gerektiğini söyler. Bunun üzerine yaşlı ve yorgun olan Hz.El-Yasa gücünün kalmadığını, Allah’a dua ederek canını almasını ister ve orada ölür. Ölürken elindeki asa yere çakılır ve yeşererek ağaç olur. Mezarı da buradadır.
Harran’ın kuruluşu ise Hz.Nuh’un torunlarından Kaynan ve Hz. İbrahim’in kardeşi Aran zamanındadır. Harran, bir kültür ve sanat şehridir. Anadolu’daki en eski üniversite ve cami buradadır. Şuayip Peygaber’in Harran’ın Özkent Köy’ünde yaşadığına inanılmaktadır. Hz.Musa’nın ise Yağmurlu Köyü’nde çiftçilik yaptığı, buradaki su kuyularından birinin Hz.Musa’nın asası ile açıldığı söylenmektedir.
Hz. Eyyub ve Hz.El-Yasa peygamberlerin mezarları da Harran’ın Eyyub Nebi bölgesinde bulunur.
Şanlıurfa’ya yaklaşık 20 Km uzaklıkta, Örencik Köyü’nde bulunan Göbekli Tepe ise Türkiye’deki en eski mimari yapıdır. Burası, günümüzden yaklaşık 11.000 yıl öncesine ait bir tapınaktır.
Göbekli Tepe, 15.04.2011 tarihinde UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine alınmış ve 24 Haziran – 4 Temmuz 2018 tarihleri arasında Bahreyn’de gerçekleştirilen 42. Dünya Mirası Komitesi toplantısında Dünya Mirası Listesine kaydedilmiştir.