Troia kenti, Türkiye’nin Çanakkale ili sınırları içinde, İda Dağı’nın eteklerinde bulunmaktadır.

Troas bölgesinin başkentidir. İlk kurucusu Dardanos bu bölgeye Dardania adını vermiş, daha sonra Troia ve İlios adını almıştır.

Homeros’un ünlü İlyada Destanı’nın da geçtiği kent, M.Ö.2000’li yıllarda Mezopotaya, Mısır ve Anadolu arasındaki ticaretin kavşak noktasıydı. Bu nedenle zenginleşmiş ve düşmanları çoğalmıştı. Troialılar kendilerini savunmak için, o dönemde pek kullanılmayan demiri, inşa ettikleri kulelerde ve surlarında kullanmışlardır. Bu büyüklükte bir şehir Avrupa’da yoktur.  Troia, sadece madencilik alanında değil, gelişmiş çanak çömlekçiliğin de ilk görüldüğü yerlerden biridir.

Troia’da ilk kazılar, 1870 yılında İliada’da anlatılan Troia’yı bulmak acmaıyla Henrich Schliemann tarafından yapılımştır. Bu kazıların amacı arkeolojik olmaktan çok defineciliğe yönelikti. Priamos’un efsanevi hazinesi aranıyordu. Troia II evresinden kapı ve rampanın yanında yapılan kazılarda bir çukurda hazine bulundu. Hazine, uzun süre bilinmezlik döneminden sonra Rusya’da Puşkin Müzesi’nde ortaya çıktı. Hazinenin bir bölümü de İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. 1870-1890 yılları arasında on yıl süren bilimsellikten uzak olan bu çalışmalardan sonra Wilhelm Dörpfeld tarafından ilk bilimsel çalışmalar başlamıştır.

İlyada destanında anlatılan konu Troia Savaşı olup, dokuz yıllık savaşın 51 günü ve bunun da ayrıntılı olarak bir haftası anlatılmıştır. Bu savaş, Troialılar ve Akhalılar arasında olmuştur.

İlyada destanında anlatılan konuya Akhilleus destanı demek daha doğru olur. Birçok yankıları olan savaş, öncesi ve sonrası ile beraber çeşitli destanlara konu olmuş, görsel sanatçılara da zengin bir kaynak olmuştur.

Troia Savaşı’nın hikayesi kısaca şöyledir: Tanrı Zeus ile Leda’nın kızı Helena evlenecek yaşa gelince Akhalıların önde gelenleri Tyndareos’un sarayına giderler. Burada Tyndareos ya da Helena’nın seçimiyle Menelaos Helena’nın kocası olur. Daha sonra Tyndareos ölünce Sparta Krallığı Menelaos’a kalmıştır. Efsaneye göre, savaşın nedeni ise Iolkos Kralı Pelans ile Thetis’in düğünlerine davet edilmeyen kavga tanrıçası Eris’in, sinirlenip bir oyun düzenlemesi ve Hera, Aphrodite ve Athena’nın oturduğu ziyafet masasına, üzerinde “en güzele” yazılı bir elma atmasıyla başlar. Elmanın kime ait olduğu üzerine üç güzel tartışmaya başlarlar ve Tanrı Zeus’tan bu sorunu çözmesini isterler. Zeus işin içinden çıkamayınca, çareyi Troia Kralı Priamos’un oğlu Paris’i hakem ilan etmekte bulur. Güzellerden her biri kendisini seçmesi için Paris’e bir şey vaat eder. Athena ona savaşta yenilmezlik gücü vereceğini, Hera Paris’i Asya’nın hakimi yapacağını söyler. Paris, Aphrodite’nin dünyanın en güzel kadınını elde etme vaadini kabul ederek onu yarışmanın birincisi seçer. Bu güzel kadın Sparta Kralı Menelaos’un kızı Helen’dir. Paris, Aphrodite’nin yardımıyla Sparta’ya gider, Helen’i kaçırır, prens olduğu Troia şehrine geri döner. Bunun üzerine hakarete uğramış Menelaos, Akha ordularını toplayarak Troia’ya savaş açar ve böylece Troia Savaşı başlar.

Başrollerini Brad PITT, Eric BANA ve Orlando BLOOM’un paylaştığı 2004 yılı yapımı TROY adlı film, Troia Savaşı’nı anlatır. Bu filmde kullanılan tahta at, Çanakkale’de sergilenmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir